© Haber Olay 2001

Şanlıurfalı eğitimciden Bakan Selçuk’a mektup!

MİSİAD İl Başkanı Ömer Ağ, Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’a Covid-19 sonrası kurulacak ‘’Yeni Dünya Düzeni ve Eğitime Yansımaları’’ ile ilgili bir mektup yazdı.

İbrahim Halil ASLAN / ÖZEL Haber Şanlıurfa OLAY

Mektubunda okulların mevcut yapısı ve dönüşmesi muhtemel yapısı hakkında tespitler yapan Ağ, özel okulların da öğrenci ve velilere ek bir yük bindirmeden.

Uzun yıllar Şanlıurfa'da öğretmenlik yapan Ağ, Bakan Selçuk'a yazdığı mektupta, şu sözlere yer verdi:

“Sizlere böyle hitap edilmesinden hoşlandığınız için affınıza sığınarak ve öğreticilik mesleğinin kutsallığına inanarak hitabıma bu şekilde başlıyorum. Malvidiniz herkesin ağzında Covid-19 (yeni tip corona virüs) sonrası '' Yeni Dünya Düzeni '' diye. Evet, bende katılıyorum, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Öncelikle dünya çapında dijitalleşecek. Ülke için her şeyden önemli olan eğitim olayı, bugünden yarına değişim yapılacak bir mecra değil. Bankacılık sektörü, kamu hizmetleri gibi düşünmek hata olur. Daha çok sağlığa benzetebiliriz. Sağlık ne kadar uzaktan yapılabilirilecek eğitim de aynen öyle değerlendirilmeli. Kim bilir şu anda, sağlık ve eğitim de büyük bir oranda uzaktan yapılabilir. Ama bugün itibari ile,

Kıymetli Bakanım Sayın Ziya Selçuk, “Hal böyle olunca değişen dünyada oluşacak yeni düzene çok çabuk ayak uyduran ülkeler '' Yeni Dünya Düzeni '' için baş aktör ve yeni dünya devleri bulunmaktadır. Sağlıklı ve eğitimli bireyler o değerlendirme kaderini belirleyecektir. Sağlıktaki başarımız ve bu günlerde geçtiğimiz sınav, şu anki durumuyla, eğitimde mümkün. Dünya standartlarında sağlık sektörümüzün geçerliliği değil. Özel hastaneler devletin yükünü hafifletmiştir. Benzer bir çalışmanın eğitim için gereklidir. Devlet ağır eğitim yükünün altından tek başına kalkmaya çalışmamalı. Hala ikili eğitim yapan okullar, okulu olmayan mahalleler, öğretmeni olmayan okullar var. Teknolojik fırsatlarları, yeterli bağışlar, hatta yollar olmayan okullarımız mevcut. Son atanan yüzlerce hatta binlerce okul, atanan yüz binlerce öğretmen sorunu. Bu problemin çözümü için en çok savunulan fikir ise, Devlet-Özel işbirliği ile bu sorunların bir bölümünü nasıl çözüleceği fikridir. Bu fikir sağlık sektöründe denendi ve başarılı da olundu, eğitimde niye denenmesin. Affınıza sığınarak şunu ifade etmek istiyorum, '' Yeni Dünya Düzeni''nde ülke olarak eğitimde rahat bir nefes almak istiyorsak öğrenci ve velilerine ekstra bir yük bindirmeden özel sektör bu yüke ortak etmeliyiz. Fırsat Tayyip ERDOĞAN ve bu yatırımcıların devlet kuruluşu bu güne kadar farklı alanlar için işe sokmaya çalışıyor. Özel okullar da her vatandaşın hizmet alabildiği kurumlar içindir. Devlet-Özel işbirliği ile '' Eğitim-Öğretim Desteği '' daha geniş tutulmalı ve eğitimdeki sorunlar gibi Devlet-Özel işbirliği ile '' Yeni Dünya Düzeni''ne göre tasarlanmıştır.

 

Milli Eğitim Bakanım Sayın Ziya Selçuk Hocam,

Covid-19 sonrası eğitimde köklü reformlar da görünüyor gibi. Sınıf mevcutları ve bahçe kullanım krıterleri, ders saatleri ve süresi sosyal mesafeye göre revize edilebilir diye tahmin ediyorum. Devlet okulları hızla artan öğrenci sayısından dolayı kontenjanlarında çok fazla öğrenci almak zorunda kalıyorlar. Sırf bu nedenden dolayı bile hastalık bulaşma riski en fazla olan kurumlar okullardır. Bilim Kurulu üyelerinin bahsettiği Ekim Kasım aylarında tekrarlanması muhtemel Covid-19 için Milli Eğitim Bakanlığının okulları tatil etmek yerine başka formüller bulacağını da biliyorum. Bu formüller bulaşma riskini azaltır, sıfıra düşürmeyebilir. Dünya, bugünden sonra bu tür virüslerle mücadele ederken yaşamı, üretimi, istihdamı, ekonomiyi devam ettirmek zorunda kalacaktır. Bunu ilk yapan ülke neden Türkiye olmasın. Tartışılan formüllerden birisi de %40 dolulukla çalışan özel okullara belli kriterlerde öğrenci yönlendirip ‘’Eğitim-Öğretim Desteği’’ nin yeniden gündeme alınması olmalıdır. Çünkü bize, yaşadığımız bu virüslü günler ve zaman gösterdi ki kalabalık sınıflar ve bahçesi yetersiz okullar eğitime uygun olmadığı gibi sağlığa da zararlı. Devlet tarafından verilen ‘’Eğitim-Öğretim Desteği’’ nin kesilmesi neticesinde devlet okulları kontenjan aşımına uğramış, özel okulların ise doluluk oranı %40 a, hatta daha da altına düşmüştür. Öğrencilerin devlete maliyetinin daha da aşağısında yapılacak destekle hem devlet okullarındaki eğitim rahat bir nefes alacak, sınıf mevcutları azalacak, hem de özel okulların yaptığı devasa yatırımlar ki her biri birer milli servettir, tüm öğrencilerin kullanımına açılacaktır.

 

Kıymetli Bakanım,

Türkiye, Dünya daha konuşmadan '' Yeni Dünya Düzeni''ne başlamak Başkanlık Sistemi ile hazırlanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN'ın ileri görüşlü ve dünyayı herkesten önce okuması ile açıklanabilir. Bizimle de en çok, eğitim öğretimi onu içerir bulunma özelliğinize inanarak özel okulların girmiş olduğu açmazı, devlet binalarında ve Devlet okullarında yükü

Saygılarımı, hürmetlerimi sunar, çalışmalarınız duacı ve karınca misali destekçi olacağımı ifade etmek istiyorum. Başarınız başarımızdır. ”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER