Şanlıurfa Barosu, 2019 yılında 842 çocuğun cinsel istismara uğradığını açıkladı. Çocuk Hakları Komisyonu, sayının bu denli artışında cezasızlık politikasının etkili olduğunu söyledi.
Şanlıurfa Barosu, istismara uğrayan 842’si çocuk 894 kişi için avukat görevlendirdi. Baronun Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Melis Can Güneş, Ceylanpınar’da 4 çocuğu istismar ettikleri iddia edilen kişilerin tahliye edilmesini hatırlatarak, bu kişilerin cezalandırılmadığını söyledi.
“BİRÇOK VAKANIN ÜSTÜ KAPATILIYOR”
Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Halil Güneş, istismar ve tecavüz kavramlarının ayırt edilmesinin gerekliliğine vurgu yaparak, istismarın çocuğa karşı yapılan ve çocuğun kötü hissetmesine neden olan hareket anlamı taşıdığını belirtti. Dünya ve Türkiye Anayasası’nda konuyla ilgili mevcut cezaları hatırlatan Güneş, buna rağmen vakaların sürmesinin dehşet verici olarak nitelendirdi. Verilerin kısmi olarak elde edildiğini ve benzer olayların örtbas edildiği iddiasında bulunan Güneş, benzer olayların üstünün kapatıldığını söyledi. İstismar ve tecavüze ilişkin okullarda seminer düzenlemek için yaptıkları başvuruların, reddedildiğini öne süren Güneş, bu seminerlerin İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “Kamu düzenine aykırı” gerekçesiyle reddedildiğini söyledi.
“BU OLAYLARI BİLDİRMEYEN GÖREVLİ SUÇ İŞLER”
Politikanın sonucu olarak bölgede çocuk istismarı ve tecavüzün yaygınlaştığına dikkat çeken Güneş, daha önceleri bu tarz olayların rehber öğretmenler aracılığıyla ortaya çıktığını söyledi. Rehber öğretmenlik sisteminin kaldırıldığını belirten Güneş“Bu bir politikanın sonucudur. Çocuğun tecavüz ve istismar edilmesinde ülkenin eğitim durumu ve ekonomisi etkilidir. Tecavüz ve istismar vakalarını rehberlik hocaları ortaya çıkarıyordu. Ama kanun getirilerek, rehber hocaların sınıfını, statüsünü, sıfatını değiştirdi. Rehber öğretmenlerin bu tür vakaları ortay çıkarmalarının önünü kestiler. Bu şekilde suçun ortaya çıkmasını engelliyorlar. Ama Anayasa’da bu suçu bildirmeyenlere yönelik cezalar mevcuttur. Bir doktorun, bir öğretmenin, bir kamu görevlisinin bu suçu bildirmemesinin cezası var” dedi.
“SU SABİT OLMASINA RAĞMEN TAHLİYE EDİLDİLER”
Çocuk Hakları Komisyon üyesi Avukat Melis Can Güneş de, 5 Şubat tarihinde Ceylanpınar’da 4 çocuğa tecavüz ederek fuhuşa zorladıkları iddiasıyla yargılanan 5 kişinin tahliye edilmesini hatırlatarak, bu kişilerin tahliye edilmesine tepki gösterdi. Dosyaya müdahil olmak istediklerini ancak, çocukların “Zarar görmedikleri” gerekçesiyle reddedildiğini belirten Güneş, “Çocuklara karşı işlenen suç sabitti. Çünkü 4 sanığın kolluktaki ifadelerinde suçu itiraf etmişler. Mahkemeye çıkarılan sanıklar ‘biz işkence altında bu ifadeleri verdik’ demeleri üzerine, mahkeme 4 kişiyi de tahliye etti. Bu usule uygun değildir. Mahkemenin tahliye kararı hukuka aykırıdır. Mahkeme çocukların hastaneye götürülmesini ve yaş tespitlerinin yapılması gerekçesi ile bu kişilerin tahliyesini verdi. 2018 tarihinde yaşanan bu olaya ilişkin, çocuklar ile ilgili herhangi bir araştırma yapılmayıp bir rapor dahi hazırlanmamış” ifadelerini kullandı.
“MÜSLÜMANIM ÖYLE ŞEY YAPMAM” DİYEREK TAHLİYE OLDULAR”
Ceylanpınar’daki vakanın detaylarını anlatan Güneş, mahkeme salonunda sanıkların, “Ben Müslümanım asla böyle bir şey yapmam” diyerek talepte bulunmaları üzerine tahliye edildiklerini kaydetti. Baro, STK ve diğer kurum kuruluşların mahkeme salonlarından uzak tutulduğunu iddia eden Güneş, “Mahkemeler, STK’leri, baroları, kurum ve kuruluşları mahkeme salonlarından uzak tutarak, cezasızlık politikası uyguluyor. Müdahillik talebimizi reddederek, bizi mahkemeden uzak tutuyor. Bu tahliyeler, bölgedeki mahkemelerin tutumunu gösteriyor. Mahkemelerin sanıkları tahliye etmesi, erk zihniyeti güçlendirerek, kişileri bu suça teşvik ediyor. Bizleri her ne kadar mahkeme salonlarından uzak tutmaya çalışsalar da, bu dosyaların takipçisi olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın