Elazığ Sivrice merkez üssünde meydana gelen ve Şanlıurfa’da da büyük oranda hissedilen deprem, Şanlıurfa’nın aslında depreme ne kadar hazırlıksız olduğunu gözler önüne serdi.
(İbrahim Halil ASLAN/Şanlıurfa OLAY)
Şehir Plancıları Odası Şanlıurfa temsilcisi Selim Açar, kentte afet ve acil durumlar için herhangi bir hazırlık olmadığını söyledi.
URFA, DOĞAL AFETLERE HAZIRLIKLI DEĞİL
Merkez üssü Sivrice olan ve 6.8 şiddetinde gerçekleşen deprem, büyük oranda Şanlıurfa’da da hissedildi. Şanlıurfa’da büyük korku ve paniğe neden olan depremde 33 kişi yaralandı, 19 ev hasar gördü. Deprem sonrası gözler, Şanlıurfa’nın deprem gibi doğal afetlere ne kadar hazırlıklı olduğuna çevrildi. Şanlıurfa’da acil durumlar için herhangi bir çalışma olmadığını belirten Açar, “Modern şehircilik normlarını sağlayan kentlere baktığımızda ‘Afet ve Acil Durum Yönetim Planı’ , ‘Deprem Master Planı’ gibi ana planların hazırlanmış ve yürürlüğe alınmış olduğunu görmekteyiz. İlimize baktığımızda ise diğer bütün alanlarda olduğu gibi gerek afet ve acil durum yönetiminde gerek depreme hazırlık konusunda gelişigüzel oldu bitti bir durumumuzun olduğunu bir kere daha gördük” dedi.
“TOPLANMA ALANLARI YETERSİZ”
Şanlıurfa’da halkın depreme karşı bilgilendirilmediği ve toplanma merkezlerinin halk tarafından bilinmediğini dile getiren Açar, olası bir büyük depremde büyük felaketlerin olabileceğini kaydetti. Belediyelerce belirlenen toplanma alanlarının, doğal afetler sırasında ulaşımda sıkıntı oluşturmayacak yerler olması gerektiğini belirten Açar, şöyle konuştu: “Toplanma alanlarının neresi olduğu hakkında halkımız bir bilgiye sahip olmadığı gibi toplanma alanlarının yeterliliği de ayrı bir tartışma konusu. Deprem toplanma alanlarının büyüklüğü ve erişilebilirliği hesaplanırken nüfus yoğunlukları ve ulaşım bağlantıları göz önüne alınarak halkın kolayca ulaşabildiği bir şekilde yönlendirmelerle kullanımı sağlanmalıdır. Bunun yanında toplanma alanlarının yakınında ki tesislerin mahiyeti de önem arz eder; Akaryakıt tesisleri, elektrik üretim tesisleri, yüksek gerilim hatları, trafolar ve yüksek katlı yapıların toplanma alanlarına yakın olması emniyet açısından riskler taşımaktadır. Bu kapsamda sadece afet ve acil durum yönetimi değil dolaylı olarak oluşabilecek risklerin de yönetim ve planlamasının yapılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu durumun planlaması en basit tanımıyla yapılmak istenilen işlerin ve bu işlerin ne şekilde yapılabileceğinin ortaya koyulmasıdır. Ancak kentin noktasal müdahaleler ile yönlendirildiği ve planlandığı bir zamanda ne risk yönetiminin ne de afet ve acil durum eylem planlarının sağlıklı bir şekilde planlanması beklemek en büyük hata olacak.”
AÇAR: BÜTÜNCÜL BİR PLAN ŞART
Şanlıurfa’nın olası bir afet karşısında olumsuzluğu en az seviyede atlatması için iyi bir planlamanın yapılması gerektiğini belirterek, riskli yapıların da gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Yaşanan bu depremin bir ders niteliğinde değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Açar, “Kentlerimizin her türlü risk karşısında bütüncül olarak planlanması ve doğrudan veya dolaylı olarak zarar görebilecek unsurların ele alınması birinci eylemimiz olmalıdır. Bu vesile ile bu olaydan gerekli derslerin çıkarılmasını umuyoruz” dedi.
Yorum Yazın