Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğrt. Üyesi Mehmet Reşat Ceylan, hastane çalışanlarına Covid-19 Hastalığı, korunma yöntemleri, virüsün dünya genelindeki son durumu ve olası bir vaka
Corona virüsler ilk defa 1937 de ölmüş tavukların kaskaslarından kuşlara bulaşan ve infeksiyöz bronşit ile seyreden bir zoonotik hastalık olarak tanımlandı. Tanımlandığı günden itibaren fare, yarasa, kedi-köpek, hindi, at, domuz, sığır, böcek, deve ve kuşlar gibi bir çok hayvanlarda bulunduğu bilinmektedir. Virüs yüzde 15-30 oranında çoğunlukla ayaktan geçirilen soğuk algınlığı kliniği yapar. İnsanlara hayvanlardan bulaşır. Nadiren insandan insan bulaş söz konusudur. İnsanlar arasında çoğunlukla kış ve bazen erken ilkbahar aylarında görülür, kalıcı bağışıklık bırakmadığından tekrarlayabilir. Birçok tipi olmasına rağmen insanda bazı türleri hastalık yaparlar. Son yıllarda Çin ve Ortadoğu’dan yayılan ciddi solunum yetmezliği ile görülen SARS ve MERS enfeksiyonlarına ek olarak yeni Covid-19 isimli bir hastalık gündeme oturdu.
2002 yılında SARS, 2012 de MERS olayından sonra Aralık 2019 da Çin’in Wuhan kentinde yeni bir koronavirus izole edilmiştir. Moleküler olarak %80 SARS Corona virüsüne benzeyen bu virüs insanlarda hızla ciddi zatürre, ağır akut solunum yolu enfeksiyonu, böbrek yetmezliği ve ölüm tablolarına neden olmuştur. Başlangıçta 2019-nCoV olarak adlandırılan virüsün daha sonra adı; SARS CoV-2 ve yaptığı hastalık Covid-19 Hastalığı olarak yeniden düzenlenmiştir.
İlk olgu Wuhan deniz ürünü pazarından 31 Aralık 2019 da ciddi solunum yetmezliği ile gelen olgularda tanımlanmış ve 7 ocak 2020 de bunun diğer korona virüslerden farklı bir suş olduğu bildirilmiştir. Hastalığın ana semptomu ateş olup, daha sonra öksürük ve hızla gelişen solunum yetmezliği tablolarıdır. Yaşlılarda ve altta yatan kronik hastalığı olanlarda (diyabet, kalp, böbrek, karaciğer hastalıkları) ve bağışıklık sistemi düşük olanlarda diğer Corona virüsler gibi daha ciddi solunum yetmezliğine yol açtığı tespit edilmiştir. Bu tür hastalığı olanların daha dikkatli davranmaları önerilmektedir.
Hastalıktan korunmak için; mümkün olduğu kadar kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durulmalı, grip benzeri şikayetleri olan (ateş, burun akıntısı, halsizlik, öksürük ve aksırma gibi) kişiler ile tokalaşmamalı ve en az bir metre mesafe bırakılmalıdır. Kişisel temizlik kurallarına uyulmalı, eller çevre ile temas ettiği zaman mutlaka bol sabunlu su ile (en az 20 saniye) yıkanmalıdır. Enfeksiyonu yaymamak için son 14 gün içinde riskli bölgelere seyahat edenlerin (muhtemel riskli kişiler; Çin, Singapur, İran, Tayland, Japonya, Honkong, Güney Kore ve İtalya) evlerinde istirahat etmeleri, düzenli olarak şikayetlerini takip etmeleri ateş ve gribal semptomları olanların mutlaka belirlenen sağlık kuruluşlarına başvurmaları önerilir. Bu aşamada cerrahi maske hastalığı diğer kişilere bulaştırmamak için kullanılmalıdır. Hasta kişilerin kalabalık ortamlara girmemesi, maske takmaları ve kişisel hijyen kurallarını uygulamaları son derece önemlidir. Tedavisinde bir takım Antiviraller ile başarılı sonuçlar elde edilmesine karşın henüz net bir tedavisi yoktur.Ateşli dönemde, ateş düşürücüler yararlıdır. 05 Mart 2020 Perşembe günü itibariyle dünya genelinde vaka sayısı 100.000’e yaklaşmış, hastalıktan tedavi edilen hasta sayısı; 54.000 ve maalesef 3000’den fazla ölüm bildirilmiştir. Hastalığın tespit edildiği ülke sayısı son bir hafta içinde 50’den 87’ye çıkmıştır. Bugün itibariyle ülkemizde halihazırda Covid-19 Hastalığına yakalanan vaka bildirilmemiştir.
ÜLKEMİZDE YENİ CORONA VİRÜS HASTALIK RİSKİ VAR MI?
Seminere katılan Hastane Başhekimi Dr.Öğrt.Üys.Ahmet Güzelçiçek de yaptığı konuşmada, “İçinde bulunduğumuz yüzyılda ulaşım olanaklarının artması ve vaka görülen ülkelerle olan ticari ve kültürel ilişkiler dikkate alındığında Dünya’daki birçok ülke gibi ülkemizde de vakaların görülme ihtimali bulunmaktadır. Bu açıdan her zaman hazırlıklı olmakta fayda vardır. Hastanemiz olarak ta tüm gerekli önlemler alınmıştır” dedi.
Yorum Yazın