
“Hayat pahalılığı” ve “geçim sıkıntısı” yetmezmiş gibi bir de pandeminin ortaya çıkışı, çalışanları perişan etti.
Pandeminin en sıkıntılı döneminde yapılan “evde kal” çağrılarına, “durumu müsait olanlar” riayet etse bile, milyonlarca insan “mecburiyet”in esiri oldu. Pandemi sürecinde emekçilerin çoğu, ücretten başka geçim kaynakları olmadığından ve bunu da kaybetmemek için sağlıklarını riske atarak çalışmaya devam ettiler!
HASTALIK KORKUSUNA RAĞMEN İŞLERİNİ KAYBETMEYİ GÖZE ALAMIYORLAR
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İnsan Kaynakları Araştırma Merkezi’nin koronavirüsün sendikalı işçilere etkilerinin incelendiği araştırması, 20 Nisan-10 Mayıs tarihleri arasında bin 62 işçiyle yapıldı.
Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren İÜ İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sayım Yorğun, kalabalık fabrikalarda çalışan işçilerin geçim için sağlıklarını riske attıklarını belirterek, “Yaşamın idamesi için başlıca gelir kaynakları ücret olan işçiler, ailelerine hastalık taşıma korkusuna rağmen, işlerini kaybetmeyi göze alamadıkları için üretimi sürdürmüşlerdir” ifadelerini kullandı.
İŞ BULANA KADAR GEÇİMLERİNİ SAĞLAYACAK DURUMDA DEĞİLLER
Ankete katılan işçilerin yüzde 92’sinin asgari ücret dışında bir gelir kaynaklarının olmadığını dile getiren Yorğun, işçilerin yüzde 82’sinin ise gelirlerini kaybettikleri an, yeni bir iş bulana kadar geçimlerini sağlayabilecek durumlarının olmadığını kaydetti. Çalışanların resmi rakamlara göre yüzde 50’ye yakınının asgari ücret seviyesinde çalıştığı Türkiye’de, sendikaların yaptığı araştırmalara göre asgari ücret, 4 kişilik bir ailenin “açlık sınırı” rakamının bile altında yer alıyor.
Yorum Yazın