
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesindeki arazilerin sulanması amacıyla Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi ile Atatürk Baraj Gölü’nden dev kanallar ve tüneller aracılığıyla terfi ettirilen su, çiftçilerin kabusuna dönüştü.
(Celal ÇİFTÇİ/ÖZEL Haber - Şanlıurfa OLAY)
Harran Ovası kadar verimli arazilere sahip Suruç Ovası, su geldikten sonra ürettiği ürünlerle dünyaya açılmayı beklerken, tam aksi oldu ve yüzlerce dönüm arazi su altında kaldı. Bataklığa dönüşen tarım arazilerde şimdi sadece kamışlık var. Traktör ve çiftçilerin giremediği tarlalar, sadece hayvanların otlanabileceği yer haline geldi.
Çiftçi Ramazan Ada, “ne umutlarla suyun gelmesini bekledik fakat su geldi felaketimiz oldu. Onlarca köyün arazileri sular altında kaldı, ekilemez durum geldi. Şuan arazilerimizin içine giremiyoruz, süremiyoruz. Sadece hayvanlar içine girip otlanıyor, onun dışında arazilerimiz hiçbir işe yaramıyor. Su geldiğinden beri tarlamızı ekemiyoruz, hepsi kamışlık oldu” dedi.
ÇİFTÇİLER ÇÖZÜM BEKLİYOR
Proje kurulduğu gün 560 bin hektar alanı sulayacağı belirtilen Suruç Tüneli, Kızılöğüt ve Saygın köyleri başta olmak üzere birçok köyü sular altında bırakan Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi, bölge çiftçisinin adeta kabusu konumuna geldi. Kuraklıkla mücadele eden Suruç Ovası, 2014 yılında devreye giren ve ''Türkiye'nin en büyük su iletim tüneli'' konumundaki Suruç Tüneli, çiftçileri ilk başlarda sevindirse de sonraki zamanlarda çiftçinin kabusu oldu. Sulama borularının sık sık patlaması sonucu arazilerin sular altında kalan araziler, ekilemez duruma geldi. Çiftçiler duruma isyan ederken, bu sorunun bir an önce çözüme kavuşturulmasını bekliyor. Arazi sahiplerinin büyük bir kısmı, arazilerini süremeyince Şanlıurfa’daki fabrikalara girerek, işçi olarak çalışmaya başladı.
“YILIN 12 AYI ARAZİLERİMİZ BU DURUMDA”
Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi’nin mağdur ettiği çiftçi Ramazan Ada, arazisini ekip biçemediği için başka işlerde çalışmaya başladığını belirterek, “ilk başlarda bu su akıntısının geçici olduğunu düşündük ancak 12 ay boyunca bu akıntı devam ediyor. Arazilerimiz sular altında kalınca köy halkı, özellikle de gençler çeşitli işlerde çalışmaya başladı. Artık köyden şehre doğru bir göç başladı. Çünkü köyde çiftçilik olmayınca geçimimizi nasıl sağlayacağız? Arazi de elimizden gitti, mecburen başka işlere yöneldik. Kimisi tamircide, kimisi fabrikalarda çalışmaya başladı. Üretim artacak diyorduk, elimizde olanı da kaybedeceğimizi bilmiyorduk” diye konuştu.
Yorum Yazın