Şanlıurfa
DOLAR32.4279
EURO35.6
ALTIN2325.9
Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Mail: [email protected]

Bunları duydun mu Türkiye

Bunları duydun mu Türkiye

 

Türkiye'de akıllara durgunluk veren, şoke edici ve toplumun büyük bölümünü utandıran o kadar vahim olaylar yaşanıyor ki, artık "yuh", "pes" ve "bu kadarı da olmaz" şeklindeki tepkiler bile sıradan hale geliyor...

Ülkede yaşananlara siyasetle toplumun büyük bölümü ve bir grup medya da çok şaşırıyor ama, bir taraftan iktidar sahipleri ne yaşananlar konusundaki tepkileri umursuyor, ne yargı harekete geçiyor, ne de utanç verici olaylardaki figürlerin yüzü kızarıyor!..

Evet; Türkiye'de birkaçı dışında gazete falan kalmadı artık...

Hem iktidarın hem de muhalefetin arkasında duran yayın organları birbirine saldırmaktan başka bir şey yapmıyor... Ve gündem o kadar hızlı değişiyor ki, yaşamın içerisinde mide bulandırıcı olaylar çok kısa sürede unutuluyor, basının asıl görevi olan "fikri takip" bir tarafa atılıyor ve her utanç verici olayın failleri de ellerini kollarını sallayarak ortalıkta gezinebiliyor...

Dünyada gündemi sarsan bir olayın gazetelere manşet olduktan bir gün sonra unutulduğu kaç ülke vardır acaba?..

Bu arada manşetler olayları paylaşmaya yetişemiyor artık...

Bir de hem iktidarın, hem de muhalefetin yayın organı olmak için (kiralanmayı şahsiyetlerine yediren) zavallıların gazete ve televizyonları var ki, onlar da kendi yandaşlarının rezilliklerini örtmek için çırpınıyor;

Belediyelerden beslendikleri deşifre olan bölücü, gerici, FETÖ'cü televizyoncular mı dersiniz, yandaş gazetecilere Ataşehir'de stüdyo kuran belediye başkanları mı dersiniz, muhalefet belediyesindeki skandalları deşifre eden gazetecilerin (muhalefet televizyonundan atılması mı dersiniz) yoksa, belediyelerle bakanlar arasında ihale arabuluculuğu yaptıkları ortaya çıkan AKP'li yandaş zavallılar mı dersiniz?..

Rezalet, skandal ve utanç!..

++++++++++++

Yukarıdaki saptamalar ne yazık ki satır satır gerçek...

Ancak yandaşı, candaşı medya kiralıkları ne kadar başını kuma gömerse gömsünler, (çoğu sosyal medyaya yansıyan öylesine olaylar var ki) bir yandan gazeteciliği hakkıyla yapmayan satılmışların suratını kızartıyor, diğer taraftan da tarihe çok önemli notlar düşüyor...

Evet; medyayı her gün tarayarak vahim olayları alt alta koysanız, ne gazete sayfaları yeter, ne de televizyonların yayın saatleri!..

İşte sadece son 24 saat içerisinde, medyaya öyle siyasi ve bürokratik skandallar yansıdı ki, hepsi akıllara durgunluk veriyor;

- Yargıtay üyesi yapılan bir zat, "tutuklattığı doktorun yerine eşinin atanması" haberlerinin arama motorlarından silinmesi için Bakırköy'de mahkeme kararı çıkartmış!..

- CHP lideri Kılıçdaroğlu "Erdoğan benimle ilgili dava açma algıları yapadursun, tüm davaları kaybediyordu. Çareyi davalara bakan hâkimleri göndermekte buldular" demiş...

- Erdoğan'ın atadığı valiler, AKP'lilerle el ele bakanları ziyaret ederken, Güneydoğu'daki bir kentte atanan valinin FETÖ soruşturması geçirdiği ortaya çıkmış!..

- Haksız kazanç sağladığına ilişkin haberlere cumhuriyet savcısı eşi vasıtasıyla erişim yasağı getirildiği öne sürülen bir kaymakam, Urfa'ya atanmış...

- "Zekat Fonu Örneği" başlıklı tezi sonrası doktor unvanı alan bir zat, Millî Savunma Üniversitesi'ne öğretim görevlisi olarak atanınca, "laiklik ilkesi rafa mı kaldırılıyor" tartışması başlamış!..

- Adana'da sekreteriyle yakalanan müftü Diyanet'i şoke etmiş. Bu arada İsmailağa cemaatinin bir üyesi "Yoksulluğun nedeni günahlarımızdır" diyebilmiş...

Liyakat, yandaşlık ve suskunluk!..

++++++++++++++++++

Burası Türkiye olduğu için, ne yazık ki son 24 saatte yaşanan vahim olaylar yukarıda sıralananlardan ibaret değil...

Hakkın- hukukun- liyakatin yerle bir edildiği ve devletin gafletinin devam ettiğini gösteren öylesine başka çarpıklıklar var ki, okuyan herkesin adeta dili tutuluyor!.. Örneğin;

- "Çorlu, Hendek, Aladağ ve Soma katliamı gibi birçok davayı üstlenen, mağdur ailelerin sesini duyuran avukat Can Atalay, tam 110 gündür tutukluymuş."

- KPSS'den sonra şimdi de Polis Akademisi sınavlarında soru rezaleti ortaya çıkmış... Çünkü

18 soru bir dershanenin sorularıyla tıpatıp aynıymış!..

- Nesin Vakfı'nın İzmir'deki zeytinliğini kundaklayarak 40 dönümlük alanın yanmasına neden olan iki kişi serbest bırakılmış...

- Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı yaklaşık 90 müze ve 140 kazı alanı ile 17 özel müzeden binlerce tarihi eserin çalındığı ortaya çıkmış...

- Sedat Peker; Erdoğan hapse girdiğinde, ona yakın olmak için sahte çek suçu işleyen Hasan Yeşildağ'ın, devletten büyük ihaleler alan bir şirketin gizli ortağı olduğunu iddia etmiş...

- IŞİD'in Suriye'de 2 Türk askerini şehit ettiği görüntülerde yer alan bir teröristin 2012'de  Adana'da, 2015'te ise Hatay'daki El Kaide operasyonunda gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldığı ortaya çıkmış...

- Türkiye'ye sığınan Suriyeli gazeteciler, İstanbul'dan yayın yapan Syria TV'den Türkiye'ye saldırmaya devam ederken, Antep'te yaşayan Suriyeli avukatlar, Türkiye'deki Suriyelileri Türklere karşı birlik olmaya çağırmış...

Evet; Türkiye'de son 24 saat içerisinde medyaya yansıyan siyasi ve bürokratik skandalların, sarsıcı olayların, çok düşündürücü ve utanç verici vakaların tamamı ne yazık ki bu köşeye sığmadı...

Kimse sakın ola yandaşlaşan- candaşlaşan medyanın, gaflet içerisindeki siyasetin, başını gömen bürokrasinin ve her olayı pervasızca görmezden gelen (hatta skandalların önünü açan) iktidarın (gündem karambolü içinde) bu olayların üzerine gideceğini, yargının ise hesap soracağını falan beklemesin...

"Bu olayları duydun mu Türkiye" diye sormak bile artık abesle iştigal hale gelince; "pes" demek, "yuh" demek ve "bu kadarı da olmaz" demek de insanı utandırıyor vesselam...

 

 

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar