Şanlıurfa
DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Mail: [email protected]

Kara kış, karanlık gidişat!!!

Kara kış, karanlık gidişat!!!

Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki son tartışma, AKP iktidarı döneminde medya eliyle gelenekselleştirilen perdeleme- karartma ve güllük gülistanlık gösterme çabalarına adeta rahmet okutmuştu... Geçen hafta TBMM'de yolsuzlukların araştırılmasına ilişkin CHP önergesi görüşülürken, CHP'li Deniz Yavuzyılmaz, yüksek hızlı tren (YHT) ihalesi için AKP'li bir vekile 5 milyon dolar ödendiği iddiasını gündeme getirince, AKP'li Süleyman Karaman, "Siz hızlı treni durduramayacaksınız. TOGG'u da durduramayacaksınız" diyerek tarihin en gülünç perdeleme faaliyetlerinden birine imza attı... Bu yaklaşım; memleketin yarısı sefalet içerisindeyken, işsizlik ve yoksulluk toplumun büyük bölümünü cenderede tutarken yandaş medyanın, karanlık gidişatı örtbas etme çabalarını bile gölgede bıraktı... Ülke gerçeklerini henüz piyasaya çıkmamış bir otomobil üzerinden, üstelik hiçbir anlamı yokken örtbas aracı olarak kullanan vekilin gülünç eylemi AKP'lilerin anlamsız karartma faaliyetlerinin ilki değildi... Oysa üniversite bitirmiş en az 2 milyon gencin işsiz dolaştığı bir ülkede, icra- iflas dosyaları milyonlara, kredi kartı borç batağı ise milyarlarca liraya ulaşmışken, AKP'nin ülkeyi sürüklediği sosyo-ekonomik yıkımın üzerini örtecek enstrüman kalmadı artık... Çünkü siyasetten ekonomiye, sosyal yaşamdan bürokrasiye kadar her yer sapır sapır dökülüyor... Man Adası tartışması ve "128 milyar dolar nerede" kavgalarının bile siyaset- medya işbirliğiyle örtbas edildiği bir ülkede, karartma çabaları ne yazık ki başarıya ulaşsa da, AKP'nin iyice köşeye sıkıştığında kuşku yok artık... Ancak tam bu sırada hiç beklenmedik bir şey oldu!.. TOGG üzerinden perdeleme... Çoğu masa başı yalanları olsa da; bazı araştırmalarda AKP'nin oy kaybettiği, muhalefetin yükseldiği, hatta yeni kurulan partilerin bile yüzde 3'e ulaştığı bir dönemde, bir yandan uydurukçu anket firmalarının, diğer yandan belediye beslemesi televizyonların kiralık borazanlarının "erken seçim" çığlığının ne kadar boşa gittiği ortaya çıkmışken, AKP seçim konusunda halen kararsız... İktidar partisi bir taraftan ilk yerli otomobil diye TOGG propagandası yürüterek kamuoyunu meşgul ederken, iktidarın imdadına ne yazık ki ana muhalefet partisi yetişti ve "türbana özgürlük" diye nitelendirilen bir yasa teklifini Meclis'e sunarak bir yandan kendi tabanını şoka uğrattı, diğer yandan da AKP'nin eline büyük bir koz verdi... Özellikle CHP tabanında büyük yılgınlığa yol açan türban çıkışı Erdoğan tarafından "pas verdiler, gol attım" şeklinde değerlendirilirken, işte hem siyaset, hem de medya haftalardır tesettür meselesini konuşurken, iktidar bir yandan kendi tabanının ekmeğine yağ sürmek, diğer taraftan da CHP'yi köşeye sıkıştırmak için konuyu Anayasa değişikliğine kadar getirdi... AKP döneminde "açılım" iddiasıyla PKK'ya verilen tavizler nasıl büyük yıkımlara yol açtıysa, dinci tabana verilen tavizlerin sonunun ne olacağı da şeriatla yönetilen ülkelerdeki sosyal yaşam kıskacından çok net anlaşılıyor... Peki, ülkenin asıl sorunu türban- tesettür meselesi mi?.. Ne yazık ki bu konu sorun olmaktan çıkmışken, başka sorunların üzerini kapatacak bir örtüye dönüştürüldü ki, gidişat iyice kararıyor... Yokluk, sefalet ve sömürü!.. Ana muhalefetin türban çıkışı sadece "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" diye tanımlanacak kadar basit değil... Çünkü CHP'nin türban çıkışı sadece laik cumhuriyetin temellerini sarsmayacak, Anayasa'da da belli ki büyük bir delik açacak... Herkes merakta; Yarın kamu kuruluşlarında burkayla, kara çarşafla, takkeyle, zıbınla, şalvarla çalışan memurlara rastlanırsa CHP bunun hesabını nasıl vereceğini düşünüyor mu acaba?.. Ve türban konusundaki bir Anayasa değişikliğinin dinci kesim tarafından nasıl suistimal edileceğini öngörmedi mi CHP?.. Peki; türban- Anayasaya tartışmalarının son haftalarda sosyo ekonomik açıdan çıkmaza sürüklenen AKP'nin vahim icraatlarını perdelemesine ne demeli?.. Bakınız işte; ne zaman insanları makarnaya muhtaç eden enflasyon- zam rezaleti gündeme gelince, AKP ve medyası türban üzerinden Anayasa değişikliğini gündeme getirip, gidişatı perdelemekten kaçınmıyor... Oysa muhalif gazetelerin dünkü manşetlerinde, son bir buçuk yılda 600 binden fazla yurttaşın elektriğinin, 50 binden fazlasının doğalgazının kesilmesine, yüzbinlerce gaz ve elektrik abonesinin takibe alınmasına ilişkin haberler bile zerre kadar yankı uyandırmadı... Gazeteler 2021 yılı Ocak ayında doğalgaza ödenen faturanın bu yılın sonbaharında aylık 2000 liraya ulaşacağına dikkat çekmişken, kışın sert geçeceğine ilişkin haberler de televizyonlarda- gazetelerde gündemden düşmüyor... AKP ile CHP türban gafletindeyken, toplum şaşkınlık içinde vesselam... Çünkü nüfusun yarısından fazlası açlık sınırının altında yaşarken; valilerin, askerlerin, polislerin, hakimlerin ve savcıların türbanla görev yaptığı bir ülkede, türban meselesini üzerinden AKP'ye koz vermek, iktidara büyük bir perdeleme malzemesi de sunmuş oldu... Evet; belli ki mevsim nasıl karakış olacaksa, muhalefetin türban gafleti de cumhuriyet açısından gidişatı iyice karanlık hale getirecek!.. Çok yazık çok...

 

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar