
Özgür Özel perdeyi yanlış yerden açtı... Erdoğan affetmedi
Özgür Özel, DEM Parti’yi celladına âşık olmakla suçlayarak yanlış yerden girdi. Züccaciye dükkânına giren fil gibi hareket etti. Hem DEM Parti’yi küstürdü hem de Erdoğan’ın eline büyük bir fırsat verdi. CHP tarihinin en karanlık yönlerinin hatırlanmasına neden oldu.
Erdoğan da bu fırsatı kaçırmadı. “DEM Parti’nin Terörsüz Türkiye sürecine katkı vermesi Stockholm sendromu imiş. Yani celladına âşık olmakmış. Yahu insanda biraz utanma olur, mahcubiyet olur. İnsan bari kendi geçmişini bilir, kendi kara sicilini bilir” diye konuştu.
CHP’NİN KARANLIK TARİHİ
Erdoğan’ın konuştuğu Meclis ile örnek verdiği Ulus Meydanı arasındaki mesafe 7-8 kilometre. Orada tek parti döneminin karanlık bir tarihi yatıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sen kimin cellat, kimin mağdur olduğunu bilmiyor olabilirsin ama benim Kürt kardeşim kimin cellat olduğunu çok iyi bilir. Şurada, Ulus Meydanı’nda, İstiklal Mahkemeleri’nde alelacele kararlar alıp darağaçlarında iskemleyi kimin devirdiğini milletim gayet iyi bilir” diyerek ona işaret etti.
Ulus Meydanı’nda Samanpazarı, Atpazarı ve can pazarı vardır. Can pazarında sehpalar kurulur, idamlar yapılırmış. “Asılacaksan İngiliz sicimiyle asıl” sözü de oradan geliyormuş.
MENDERES’TEN DENİZ GEZMİŞLERE
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi idamlar kartını da açtı. Menderes’in, Deniz Gezmiş’in idamını hatırlattı. Daha doğrusu onların arkasındaki CHP etkisini gündeme getirdi.
“Merhum Menderes’i, Polatkan’ı, Zorlu’yu adım adım darağacına kimin taşıdığını milletim bilir. Şimdi ardından timsah gözyaşları döktükleri Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamlarına kimin sessiz kalarak onay verdiğini benim milletim çok iyi bilir” dedi.
Menderes, CHP’nin desteklediği 27 Mayıs darbesi tarafından asıldı. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına CHP’den 29 milletvekili ‘evet’ oyu vermişti. Deniz Gezmişler idam edilirken, CHP’nin desteklediği 12 Mart yönetimi işbaşındaydı. Başbakan CHP Milletvekili Nihat Erim’di.
DERSİM KARTINI AÇTI
Kürt sorunu demek CHP demektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Özgür Özel’e, “Terörle mücadele adı altında Tunceli’den başlayarak bizim dönemimize kadar Kürt kardeşlerimizin kanını kimin döktüğünü benim milletim çok iyi bilir. Sayın Özel hedef saptırmasın, kendini boşu boşuna hiç yormasın. Eğer cesareti varsa ve bir cellat görmek istiyorsa aynaya baksın. Kendi tarihine baksın, CHP’nin geçmişine baksın, celladı orada zaten görecektir” diye seslendi.
CHP’liler Dersim’de yaşananları öğrenmek istiyorlarsa eski Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İhsan Sabri Çağlayangil’le yaptığı röportajı okusunlar yeter. Kılıçdaroğlu, Çağlayangil röportajını ODA TV’nin sahibi Soner Yalçın’la paylaşmıştı.
DEM’İN OYLARI
Kürtler CHP’ye oy verince makbul vatandaş, oy vermeyince celladına âşık olanlar olarak gösteriliyor. “Kürt kardeşlerim bunlar için sadece bir oy deposu ama artık yutmazlar. Denklem gayet basit, hiçbir karşılık beklemeden seçimlerde oy verdiğinizde sizden iyisi yok, tersi bir durumda ise sizden kötüsü yok” dedi.
DEM Parti, cumhurbaşkanı adayı çıkarmadı. CHP’nin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekledi. Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’da yüzde 71, Hakkâri’de yüzde 72, Şırnak’ta yüzde 75 oranında oy aldı. CHP’nin yüzde 2 oy aldığı bölgeden Kılıçdaroğlu’na yüzde 70 oranında oy çıktı. Bunlar CHP oyları mıydı?
CHP yerel seçimlerde İstanbul, Adana, Mersin ve Antalya Büyükşehir Belediye başkanlıklarını DEM sayesinde kazandı. İnsanda biraz vefa olur.
İÇ KAVGALARINI ÖRTMEK İÇİN
Peki Özgür Özel bunları niçin yapıyor? Bu sorunun cevabını Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi. “Ana muhalefetin eski yönetim, yeni yönetim ve paralel yönetim arasında giderek kızışan çatışmalarını örtmek, belediyelerde ortaya çıkan yolsuzluklarını perdelemek için topluma karamsarlık pompaladığını, umutsuzluk yaymaya çalıştığını hepimiz çok net görüyoruz, biliyoruz” dedi.
ERDOĞAN’IN TARİHİ DURUŞU
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında tarihi tutarlılığı gösteren önemli bir bölüm vardı. Erdoğan’ın “Terörsüz Türkiye sürecindeki çalışmalarla ilgili şu hakikati bugün tarihe kayıt olarak düşmek istiyorum. Bundan 24 sene evvel, 14 Ağustos 2001 tarihinde partimizi kurarken sergilediğimiz irade neyse, 2005 yılında Diyarbakır’da ‘Bu sorun benim de sorunum’ derken ortaya koyduğumuz cesaret neyse, 2013 yılında çözüm için baldıran zehri içmek gerekirse biz o baldıran zehrini de içeriz, yeter ki bu ülkeye huzur gelsin, refah gelsin dediğimiz gündeki kararlılığımız neyse, AK Parti olarak bugün de aynı iradeyi, aynı cesareti ve samimiyeti taşıyoruz” sözlerinin altını çizmek istedim.
TEHLİKELERE DİKKAT ÇEKTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan umutlu konuştu. “Allah’ın izniyle, aziz milletimizin de hayır duasıyla bu sefer başaracağız” dedi. Ama aynı zamanda gerçekçiydi. Terörsüz Türkiye sürecinin önündeki tehlikelere de işaret etti. “İyimser konuşurken, 23 yıllık tecrübelerimizin ışığında elbette şu riskleri de göz ardı etmiyoruz: Hedefe yaklaştıkça istismar mekanizmaları daha fazla devreye girecek. Terör bitince işsiz kalacak olanlar bunu engellemek için daha fazla mesai yapacak. Türkiye’nin bu paslı prangadan kurtulmasını istemeyenler son ana kadar vazgeçmeyecek. Bunların tamamının farkındayız ve hepsine de hazırlıklıyız” diye konuştu.
BAHÇELİ’YE SAHİP ÇIKTI
Mesut Barzani’nin Cizre ziyaretindeki ‘uzun namlulu’ silah taşıyan korumalarının görüntüsü sürece zarar verdi. Dikkat edin çözüm süreci Habur’da büyük yara almıştı. Bu nedenle süreci enfekte edecek görüntülere izin vermemek gerekiyor. Sanki bu yaşananlar yetmezmiş gibi KDP tarafından Bahçeli’nin eleştirilerine verilen yanıt tam anlamıyla tüy dikti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İttifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi hedef alan dünkü saygısız ve hadsiz açıklamaları asla tasvip etmediğimizi, kabul edilemez bulduğumuzu burada ifade etmek isterim” diyerek tepki gösterdi.















Facebook Yorum
Yorum Yazın