Şanlıurfa
DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Mail: [email protected]

Operasyon, kuşatma ve kışkırtma!..

PKK yurt içinde ve sınır ötesindeki operasyonlarda ne zaman sıkışsa, ya sansasyonel eylemlere girişiyor, ya da Türkiye'yi uluslararası kamuoyunda zan altında bırakmak için dehşet verici iddialar üretiyor...
İşte o tepki çeken iddialar 2021 yılının Şubat ayında da gündeme gelmişti...

Kuzey Irak'taki Zap, Avaşin ve Metina bölgesindeki operasyonlarda 46 PKK'lı öldürülünce terör örgütü, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "yasaklı bomba ve kimyasal silah kullandığını" öne sürmüştü...
Çünkü PKK'ya yönelik operasyonlar son 4 yıldır, tarihte görülmemiş biçimde yoğunlaştırıldı...
Örgüte yönelik bir dönem karargah haline getirilen Amanoslar'dan Kuzey Irak'a, oradan da Suriye içlerine kadar sadece kapsamlı müdahaleler yapılmıyor, PKK'nın üst düzey yöneticilerine karşı nokta operasyonları da durmuyor...

Geçen hafta Suriye'de yakalanan bir teröristle birlikte, örgütün son 4 yılda sınır ötesindeki nokta operasyonlarında etkisiz hale getirilen üst düzey milatanlarının sayısının 50'ye ulaştı tahmin ediliyor...
Bu arada yurt içinde büyük darbe alan PKK'nın Kuzey Irak'ta da hareket alanı bulamayınca hücrelerini Irak-İran sınırında yeniden konuşlandırmaya çalışması da yapılan eylemlerden anlaşılıyor...
Bu sonuçlar PKK'nın açıklamalarından da dışa vuruyor...
TTB, PKK VE İDDİALAR...
İşte PKK kimyasal silah iddiasını böylesi bir kuşatma içinde bir kez daha gündeme getirdi...
Örgüt son yıllarda ilk kez operasyonlarda öldürülen teröristlerin fotoğraflarını toplu olarak yayımlarken, dehşet verici iddialarla uluslararası kamuoyunda Türkiye'yi kuşku altında bırakmaya çalıştı...

Örgütün askeri kanadı HPG'den 19 Ekim'de yapılan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nce Şubat-Ekim ayları arasındaki operasyonlarda etkisiz hale getirilen teröristlerden 19'unun "kimyasal gaz" nedeniyle yaşamlarını yitirdiğinin iddia edilmesi PKK tabanını sokaklara düşürdü...
Ancak PKK'nın "eylem çağrısıyla", örgütün yurt dışındaki birimleri Fransa, Almanya, Danimarka ve İsveç gibi ülkelerde protesto gösterileri yaparken, yurt içinde pek karşılık bulmadı...
Diyarbakır gibi bazı kentlerde küçük çaplı basın açıklamaları yapılırken, İstanbul-Şirinevler'de bazı HDP'liler gözaltına alındı...
Son dönemdeki açıklamaları ve eylemleri AKP-MHP hattında da büyük tepki çeken Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Konur Fincancı'nın, PKK'ya karşı kimyasal silah kullandığı iddiasını sanki olay yerindeki bir tanıkmış gibi anlatması ise yurt genelinde infial uyandırdı...
Kimyasal silah kullanıldığına ilişkin görüntüleri incelediğini öne süren Fincancı'nın PKK'ya yakın televizyon kanalına yaptığı aşağıdaki açıklaması iyice öfke çekti;
"Belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik-zehirli kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda. Her ne kadar kullanılması yasak olsa da çatışmalarda kullanıldığını görüyoruz."
Fincancı, "kimyasal silah kullanımının bir suç olduğu bilindiği için etkili soruşturmaların engellenmemesi gerektiğini de söylerken, dün ise sözlerinin çarpıtıldığını öne sürdü...
PERVASIZLIK, YALANLAMA VE GEREKÇE...
Fincancı'nın açıklamaları kamuoyunda büyük tepki çekerken, Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı...
Ancak Fincancı'ya yakın siyasiler de boş durmadı...

Cezaevindeki Selahattin Demirtaş, kimyasal silah iddiasının uluslararası bir heyet tarafından araştırılması çağrısını yaparken, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Kimyasal silah kullanımı iddialarına ilişkin görüntüleri izlediğini ve konuyu Meclis'e taşıyacağını" söyleyince kamuoyundaki tepkiler HDP ve CHP'ye de yönlendi...
HDP yönetimi ve PKK'ya yakın dernekler her zamanki gibi Fincancı'ya sahip çıkarken,
CHP İstanbul il başkanı Canan Kaftancıoğlu da Fincancı'ya Twitter üzerinden destek verirken şunları yazdı;
"Öğrencisi olmaktan gurur duyduğum Fincanci'nın ahlakının ve adaletinin milyonda birine sahip olmayanlar Şebnem hocayı korkutarak susturacaklarını zannederler..."
Bu arada AKP Sözcüsü Ömer Çelik, TSK'yı kimyasal silah kullanmakla suçlayanların, "alçak bir iftira şebekesinin parçası" olduklarını söyledi... Fincancı ve destekçilerine tepki gösteren Milli Savunma Bakanlığı da şu açıklamayı yaptı;
"Tüm bu dezenformasyon çabaları, çökme noktasına gelen ve ahlak dışı yollarla çıkış arayışında olan terör örgütü ile müzahirlerinin beyhude çırpınışlarıdır..."
PKK'ya yönelik operasyonlarda kimyasal silah kullanıldığı iddiasını devletin tüm yetkilileri yalanlarken, TTB başkanı ile destekçilerinin PKK'nın yayın organlarındaki eylem çağrılarının hemen ardından harekete geçmeleri, yaptıkları açıklamalar kadar tepki çekti...
Evet; dünyanın her tarafında kimyasal silah "insanlık suçu" olarak nitelenir ama, daha önce de defalarca gündeme getirilen benzer suçlamaların sonuçsuz çıkması dikkate alındığında, PKK'nın son iddiasının yurt içi ve sınır ötesindeki operasyon baskısını dağıtmak amacı taşıdığı da değerlendiriliyor...
Ancak bundan vahimi de; tıp örgütlerinin başındaki biriyle destekçilerinin, sadece terör örgütünün iddiasından yola çıkarak dehşet verici suçlamalara araştırmadan-sorgulamadan sahip çıkması!.. Vah ki ne vah!..

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar